Archive for Haziran 2014
18 Haziran 2014 Çarşamba
Günümüz İstanbul'u sıcağı ve nemiyle
biz animecilere adeta Japonya'yı yaşatma derdinde sanki...
4. Bölüm hazır.
Bu sefer konumuz "uzak mesafe ilişkisi" ve "soğuk kız arkadaş".
Bu sıcakta hiç mıçmıç romantizm çekemezdim şahsen, iyi oldu.
Kahramanımız Kazu'yu 2. Bölüm'den hatırlarsınız belki, sevgilisinden ayrılan Miwa'yı erkek arkadaşı geldi diye evinden kovalayan hani. (Haksız sayılmazdı gerçi) Elaleme akıl vermek kolay, bakalım uğruna arkadaşlarını kovalayan Kazu'nun ilişkisi ne alemdeymiş?
Keyifli okumalar.
Tag :
//
hikayesi
,
Tag :
//
kadının
,
Tag :
//
manga
,
Tag :
//
monogatari
,
Tag :
//
ohitorisama
,
Tag :
//
ohitorisama monogatari
,
Tag :
//
turkish
,
Tag :
//
türkçe çeviri
,
Tag :
//
türkçe manga
,
Tag :
//
yalnız
,
Tag :
//
yalnız kadının hikayesi
8 Haziran 2014 Pazar
Bu cümle yüzyılın yalanı olup, söyleyen
hiç bir kadın kendi dediğine inanmamaktadır.
Yalnız Kadının Hikayesi mangasının 3. bölüm çevirisi hazır.
Bu seferki hanım kızımız, arkadaşlarının gazına gelip aldatılma paranoyasına giren 26 yaşında bir ofis çalışanı.
Bu çalışmayı, sevgililerinin/eşlerinin paranoyak davranışlarına maruz kalan beylere ithaf ediyorum. Göreceğimiz üzere, bu mevzu Dünya'nın her yerinde aynı. Kız arkadaşlarıyla bir araya gelen bir kadın, günün devamında Tripgül'e evrilerek gecenizi size zehir eder. 15 yaşında da olsa, 25 yaşında da, 35 yaşında da bu böyledir. İşiniz zor, hak veriyorum. Yalnız bazılarınız enselenebiliyor böyle durumlarda. Aslında Cem Yılmaz'ın Aldatan Erkek Nasıl Davranır isimli çalışması bu olayı çok güzel özetliyor: "Kim söyledi yea?"
Bakalım bu bölümün kahramanı, paranoyasında haklı çıkacak mı?
Buyrun.
Tag :
//
batoto
,
Tag :
//
hikayesi
,
Tag :
//
josei
,
Tag :
//
kadın
,
Tag :
//
kadının
,
Tag :
//
monogatari
,
Tag :
//
ohitorisama
,
Tag :
//
türkçe
,
Tag :
//
türkçe manga
,
Tag :
//
yalnız
7 Haziran 2014 Cumartesi
Komşunun wireless'ından bildiriyorum. Malumunuz, manga çeviricileri olarak emeği geçenlerin tanıtımını en başta yaparız, ben de bu yazımda emeği en çok geçen komşumun varlığını anmak istedim. Sank yu sayın komşum. Sebebim olmasa inan internetini kullanmazdım, sorry. En kısa zamanda helva yapmayı öğrenip size de getircem söz.
Bir önceki postu okuduysanız Wanoja lafı tanıdık gelmiştir. Endonezyalı Fevzi Zülfikar Abimizin çizip nette yayınladığı, komedi ve okul hayatı ağırlıklı bir çizgi dizi.
Şimdi olayımız şu: Galih Gunawan diye kara kuru bir gencimiz var. Batıl inanışlar üzerine bir kitap okurken, Wanoja efsanesine rastlıyor ve okumaya başlıyor. "12. ayın 12. günü saat onbuçukta yanmış mumum, tam 35 yıl oldu ihtiyar bir çocuktu güzel ruhum.."
Değil tabi. Mangada burayı çevirirken hep bu şarkı geldi de aklıma, dayanamadım pardon.
Şimdi bu efsaneye göre, 12. ayın 12. gününde saat tam 12'de kişi bir şekilde bilincini yitirirse, ruhu bölünüp bir yarısı başkasına gidiyor ve bir kadına dönüşüyor. Bu kadının ruhu eski kişinin ruhu olduğu için sadece vücut değiştirmiş bir ikinci kişi oluyor. Bu kadına Wanoja deniyor. Anlaşıldı mı? I-ıh? Okuyunca anlarsınız.
Şimdi bu Galih denen gerizekalı bu efsanenin anlatıldığı kitabı, yolda yürürken okuyor. Bu Endonezya denen Uzakdoğu memleketi bizim buralardan pek farklı olmasa gerek, Galih tam bu satırları okuduğu sırada kafasına bir işçinin tuttuğu boruyu yiyor ve bilincini kaybediyor. Bence müstehak. Yolda yürürken kitap okunur mu la. Yersin kafaya böyle boruyu.
İşin ilginç tarafı bu olay tam kitapta anlatıldığı gibi 12. ayın 12. günü saat tam 12'ye denk geliyor ve Galih bayılıp bilincini kaybettiği sırada ruhu bölünüyor ve bu kaybolan yarım ruh, Ratna diye güzel bir kız oluyor. Görünüş kız, ancak akıl fikir tamamen Galih.
Tesadüfe bakın bu kız, tam o sırada Galih'in okuluna nakil oluyor ve sınıfına dahil oluyor. Tam bu noktada olaylar başlıyor. Kadınlığın inceliklerinden bihaber
Şunu da söyleyeyim, Japon mangalarından, manhwalardan falan oldukça farklı bir çizgi şeys bu. Okuyunca farkedeceksiniz, ben kültürlerinin farkına yordum. Çizer abinin memleketi olan Endonezya, halkının %90'ı Müslüman bir ülke. Hem çizer abinin adının Fevzi Zülfikar olmasından anlamışsınızdır zaten. Endonezyalıların Hicaz bölgesini çokça ziyaret etmelerinden başka pek şey bilmiyorum haklarında. Bir de ülkenin Japonya'nın güneyinde olup, meşhur Sumatra kahvesinin anavatanı olduğunu biliyorum evet. İşin özü ben biraz bizim mizah anlayışımıza yakın buldum bu seriyi. Bu yüzden aralarda Türkçe argo kelimeler kullanmaktan çekinmedim. Japon serilerde pek doğru bulmuyorum Türkçe argo kullanımı kullanılmasını çünkü feci sırıtabiliyor (okuduklarımdan Beelzebub'ı bunun dışında tutuyorum, oraya çok yakışıyordu) , lakin buraya yakıştığı kanaatindeyim.
Şimdi bu kadar övdükten sonra bir mevzu daha var söylemem gereken, Fevzi Abi 9. Bölümde seri gidişatını mahvetmiş tabiri caizse. Sonucunda hayal kırıklığına uğrayacağımız bir seri de olabilir, baştan uyarayım. Yine de gittiği yere kadar çevireceğim.
Beğenmeniz dileğiyle. Okuyanların fikirlerini paylaşmalarını rica ediyorum. :)
Wanoja 1
İndirmek için tıklayın.
Online okumak için tıklayın.
Wanoja 2
İndirmek için tıklayın.
Online okumak için tıklayın.
Wanoja 3
İndirmek için tıklayın.
Online okumak için tıklayın.
Tag :
//
batoto
,
Tag :
//
comedy
,
Tag :
//
çeviri
,
Tag :
//
endonezya
,
Tag :
//
fauzi zulfikar
,
Tag :
//
fevzi zülfikar
,
Tag :
//
gender bender
,
Tag :
//
manga
,
Tag :
//
türkçe
,
Tag :
//
türkçe çeviri
,
Tag :
//
türkçe manga
,
Tag :
//
wanoja
2 Haziran 2014 Pazartesi
Bu yabancılar nereden buluyor bu delici lafları, Türkçe'ye çevirmeye bile mecal bırakmıyor insanda. Öyle işte.
Geçen hafta yıllık iznimi kullandım, azıcık gezdim. Bir Ortadoğu ülkesindeydim. Geleli kaç gün oluyor hala ordaymışım gibi kendi kendime yaşadıklarımı anlatıp gülümsüyorum.
Bu arada Wanoja diye bir web comic çevirisine başlamıştım. Endonezyalı bir abimiz çizmiş. Konusu ise, bir efsaneye gore 12. ayın 12. günü Saat 12'de kafasına darbe yiyerek bayılanın ruhu bölünüyor, tesadüf liseli bir genç bu duruma maruz kalıyor. Yalnız ruhunun yarısı çok güzel bir kız oluyor. Bu kız da tutuyor çocuğun okuluna geliyor, ama kafa tamamen çocuk, bu ikisinin beraber karşılaştıkları komik durumları anlatılıyor. Boku wa Mari no Naka mangası okuyanlara tanıdık gelecektir konu. Fakat burada espriler Türk mizah anlayışına yakın olduğu için ilgimi çekmişti. Hatta ilk bölümü hemen çevirip Batoto'ya yükleyip öyle çıkmıştım izne. 8. Bölüme kadar kafama çok uyan bir komedi anlayışı olan bir Comic iken, bir geldim 9. Bölüm çıkmış. Okuyayım dedim, dedim bu ney. Ney düdük zurna. Arkadaş böyle mi saçmalanır cağnım hikaye. Ecnebi arkadaşlar bile Batoto'da "potansiyel hikayeyi iç etti" diye yorum yapmış, hemen like'ledim sektirmedim. Aynı rahmetli Orhan Veli'nin dediği gibi, yazık oldu Süleyman Efendiye.
Çevirmeyi devam ettirmeyi düşünüyorum yine de, belki ileride toparlar Fevzi Zülfikar abi. (Evet adı bu) O vakit 2 bölüm birden buraya koyarım. Yok illa bakıcam derseniz Batoto'da büyük harfle Oyalanan Manga diye aratırsanız çevrilenlerden görünüyor.
Gece gece çenem açıldı. Şunu da söylemek istiyorum. NŞA'da Ohitorisama Monogatari'yi bitirmeden başka seriye atlamayacaktım ama canım sıkıldı. Aynı seriyle ıncık cıncık uğraşmak hafiften bıkkınlık veriyormuş. Şu anda One Piece ve Gintama gibi aktif serilerin son bölümleriyle manga çevirisine başlayan ve her projeye atlayan ortaokullu ve liseli kardeşlerden özür diliyorum, zamanında bu maymun iştahınızla çok alay ederdim içimden. Sizden en aşağı 10 yaş yaşlıyım lakin hiç bir farkım yokmuş. En azından çok aksiyonlu entrikalı seriler değil, avunuyorum.
Sırada kafamda çevrilecekler listesinde Iketani Rikako isimli olağanüstü çizimlerinin hastası olduğum mangakanın Bitou Lolipop'u ile, okuduğum hiç bir hikayesinden sıkılmadığım Ikemi Ryou'nun Cousin'ı var. Bitou Lolipop ile ortaokul kapısında çıtır avlıcaz, Cousin ile fazla kilolarımızdan kurtulup düşman çatlatıcaz. Buraya yazıyorum ki motivasyon olsun, başkası çevirmeden ben çevirmeye başlayayım da kapmasınlar. Ya kadın milleti işte, hayatımız rekabet halinde geçiyor.
Esen kalın, en kısa zamanda sözlerimi tutarak güncel vermek dileğiyle.
ps: Bu koca yazıyı telefonda yazdım, autocorrectin saçmaladığı yerler olabilir affola. Sonra düzelecek.