10 Nisan 2015 Cuma
- Merdivenlerin karşısında evrak bürosu var teyze, ordan şeediyonuz.
Sevgili Mugiwara no Wholock beni layık görmüş, bu mim diye bir şey yollamış. Evirdim çevirdim, baktım genç işi bir şey. İhtiyar halimle cevaplayayım dedim. Manga bekleyenlere küfür gibi olcak, idare edin. Maksat oyalanmak. Bana yeni bir oyalanma bahanesi verdiği için Mugi-chan'a öpücükler. :*
Bu mim denen şeyi blog takip ederken çok görürdüm. Kendim gibi az bilenler varsa özet geçeyim. Böyle genelde özel hayatla alakalı sorular silsilesi oluyor. Blog yazan kişi de röportaj verir gibi cevaplıyor. Sonra şu şu şunlar da aynı şekilde cevaplasın diyerek başkalarını mimlemiş oluyor.
Eğer sıkıntıdan veya bir şey ararken karşılaştığınız bir blogda bunu gördüğünüzde, okurken çok sıkıcı bir zaman geçiriyorsunuz. Fakat ortak zevklerinizin olduğu ve sanal dışında tanımadığınız biri yazdığında hayli ilgi çekici olabiliyor. Benim için Mugi öyle oldu mesela.
Ben Mugi-chan gibi gençliğimin baharında olmadığımdan onun kadar ilgi çekici şeyler yazamayacağım, baştan söylüyorum. Gerçi arasında utanç verici cevap vermek durumunda kalacağım sorular da var gibi.
Başlayalım bakalım. Evlağdım yakın gözlüğüm nerdee..
(edit: buraya gözlük takan yaşlı adam gifi ararken tobey maguire'in gözlüklü bi resmine denk geldim doki doki oldum. iyisi mi karartmalı gözlük takayım.)
1- Bilgisayarın masaüstündeki görüntüsü ne?
İş yerinde de evde de aynı, şu:
Tıklayınca orijinal boyutta açılacak şekilde koydum, yani umarım koyabilmişimdir. İlk bölümünü çevirip editini bitiremediğim zavallı Webtoon, Story of Someone We Know'un çizerinden bir wallpaper. Üzerindeki elemanları umarım sayemde tanıyabileceksiniz. İngilizce okuyabilenlere ve Josei sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum.
2- Bir kafeye girdiğinde, genellikle ne sipariş verirsin?
Kahve.
Kahve çeşitleri denemeye bayılırım, genelde bulaşık suyu içerek evime geri dönerim. Evde espresso makinam, çeşitli şuruplarım ve süt köpürtme aletim var, Starbucks'a tek başıma meydan okuyorum. Buna rağmen dışarda kahve istemekten kendimi alıkoyamam. Hayal kırıklığı kimimiz için bir yaşam biçimi.
3- Google'da aradığın en son şey ne?
"Coffee maniac" diye arattım ve üstteki resmi buldum.
İşyerindeki kızlarla whatsapp grubumuz var, onlarla konuştum. Aynı katta farklı odalardayız, beraber yemeğe çıkacağımız vakit karar vermede önemli bir araç Whatsapp. Özünde son derece bayık ve ciddi, arada cicişli bir grubuz. Arada benim terbiyesiz şebekliklerim oluyor da azıcık gülüp eğleniyoruz.
5-Tiyatroya en son ne zaman gittin?
2013 yazında. Müzikal tiyatroydu. Adını hatırlamaya çalışıyorum, son 15 dakikadır internetin altını üstüne getirdim bulamadım. Nys..
6- Sinemaya en son ne zaman gittin?
Bir kaç ay önce, Interstellar'a gittim. Meh.
7- Hangi diziyi herkes izlemeli?
Bizimkiler tabii ki de. Günümüz neslini anlamak için toplumu şekillendiren işkenceleri iyi kavrayabilmek lazım. Bizimkiler nasıl bir manyaklıktır ya.
Bugün bu kadar her şeye burnunu sokan hadsizlerden müteşekkil bir toplumsak, bunun bir kabahati de Bizimkiler dizisine aittir. Adeta adamın üzerine kamera yerleştirmiş gibi bütün hayatını izleyicilere açmışlar, hiç bir atraksiyon vermemişler. E bunu izleyen ne konuşacak? Şükrü Bey'in (Allah kahretsin isimleri bile hatırlıyorum!) karısı Nazan'a aldığı hediyenin şeklini, abisi Şevket Bey ziyarete geldiğinde ettiği lafı, sekreterine nasıl latifede bulunduğunu en ince ayrıntısına kadar analiz edecek tabii ki. İnsanlara dilediklerince Şükrü Bey'e yorum yapmanın yolunu açarsan ne olur, iki gün sonra herkese yapmaya kalkar. Umur Bugay'ın bu millete verecek hesabı var benim gözümde. (Jeneriki bile nasıl ezberlemişim ki yapımcısını bile hatırlıyorum.) 80 ihtilali sonrası zararsız dizi yapalım diye çıktıkları yolda kocaman bir canavar yarattı bu adamlar. Hatırlamayan gençler, şanslısınız.
8- En son ne tür bir müzik dinledin?
Şimdi okuyunca farkettim, ne zamandır dinlemiyorum ki. Aaa çok ilginç nasıl olur ya, hiç böyle olmazdı. Bir saniye geliyorum.
Geldim. Açıp dinlememiş olsam bile Youtube'da bir şeyler aratıp dinlemiş olmam lazım diye telefona baktım da. Yeni Türkü - Maskeli Balo dinlemişim. Siz de dinleyin.
9- Seni en çok ne çıldırtır?
İkiyüzlülük. Mugi-chan haklı olarak cehalet demiş ama ben cehalete o kadar kızmadığımı farkettim. Bilseydi yapmazdı diyebiliyorsun. Yalancılık da öyle, bir sebep olabilir yine altında. En kötüsü bana göre ikiyüzlülük.
Önce kalkma ve hazırlanma sürelerini uykudan uyanmadan hemen önce hesaplıyorum. Sonra, işe geç girdiğim vakit şefe arsızca "eheh kusura bakmayın ehehe" diyemeyeceğim kadar geç vakit eşiğinden bu hesapladığım zamanı düşerek o anda zıplayarak uyanıyorum.
Yalnız yanlış yönlendirmek istemem, normalde iş hayatı bu kadar rahat değil arkadaşlar. Çalıştığım yerde 5. senemi doldurmak üzereyim ve mesleğim dışında da olsa ne verirlerse koşturan, ihtiyaç olduğunda geç vakte kadar mesaiye kalan joker eleman olduğumdan biraz müsamaha gösteriyorlar sağ olsunlar. Yoksa ı ıh. Normalde bunu yapan pek olmadığından aradan sıyrılıyorum, ahali bayağı atarlı da. En basitinden, burada manga çevirirken kullandığım Photoshop'u işyerinde milletin kaç özel işini halletmek için kullandığımı kendim bile bilmem. İyi oluyor ama nazınız geçiyor. Eğer ileride sizi de öyle işlere koşturmaya çalışırlarsa çok abartmamak kaydıyla kaçmayın, işinize yarıyor. Yıh yıh.
11- İnternetteki ilk adın neydi?
Ohohohoo. Bunu cevaplamak istemiyorum yaa. Oooofff...
"Nenbenne".
Ama yıl 2000 ya. 15 yaşındaydım, bana da acıyın. Mirc'te çok acayip nikler vardı ve ben dikkat çekmek istemiştim. Nenbenne'nin bir manası yok. Konya şivesinde "şey" yerine kullanılan bir kelime, babannem çok kullanırdı. Babannemi hiç sevmediğim halde bu kelimeyi nik almıştım, ilk hotmail adresim... Kuzene rezil oluş... Ooooff..
Bir iki seneye yolumu bulup Forever Young oldum. Devamında ara sıra farklı şeyler denemeye çalışsam da (?!) dönüp dolaşıp geldiğim yer burasıydı.
12- Favori emojin nedir?
Emoji neyn evladım? *Gugıldan bakar* Haa whatsapp smileysi. Ama ben onları sevmiyorum ki, hiç biri güzel değil :( Bizim zamanımızda msn vardı, kahkaha atan gri şey favorimdi. Onu koyacağım.
**10 dakika ara ara ara ara** aha buldum!
13-Kedi mi köpek mi?
Tam kedi hastasıyım. Nette ünlü takip etmem kedi takip ederim. Snoopybabe, Grumpy aka Tardar Souce, rahmetlik Colonel Meow ve zevceleri Brawd, Lil Bub (gerçi bundan tırsıyorum), Princess Monster Truck, Midori ve meşhur olmayan bilumum kedi hesapları.
Ama bu soruda bir de kuş olsaydı kesinlikle kuş derdim. Muhabbet kuşu ve papağan hayranıyım. Sevgi değil hayranlık besliyorum. Çok acayip hayvanlar.
14- Kuzey mi güney mi?
Güney tabiykisi. Avustralya en çok gidip görmek istediğim ülkeler arasında. Hatta mümkün olsa orada yaşamak isterdim. Belki ileride olur, bilmem. İnş cnm yha.
Gerçi böyle bir şey de var yani. Nys...
15- İstanbul ile ilgili en sevmediğin şey?
Bu soruya trafik cevabını vermeyecek kişi tanımıyorum. Şu resmi ararken bile içim sıkıldı. Sırf bu yüzden ailemden ayrı yaşıyorum. Onlar Anadolu'da, ben Avrupa'dayım.
16- İstanbul'da en çok sevdiğin 3 semt?
Ahsaray akhsaray ahsarayyy atla abi ahsara...
Fatih Kocamustafapaşa Sümbül Efendi tarafları çok hoşuma gitmişti.
Kartal Kordonboyu da güzel.
Üçüncü de ... Bulamadım. Aslında pek sevmem İstanbul'u.
17- Kafanda genel olarak ne olur?
Hep bir şeyler oluyor boş kalmıyor.
18- Komedi mi dram mı?
Ay komedi çok rica ediyorum.
19- Çay mı kahve mi?
Yemek üstüne çay, diğer vakitler kahve. (Öyle de keyif p..vengiyimdir.)
20- Bu soruları cevaplamadan önce ne yapıyordun?
Bu soruları çok bölük pörçük zamanlarda cevapladım. Bu soruya cevap vermeden önce arkadaşla muhabbet ediyorduk. Sandık görevlisi olarak başvurmaya giden bir başka arkadaşa özendi ben de mi gitsem dedi, çok güzel gaz verdim. Gidiyor şimdi.
Edit: Şimdi geldi başvurular dolmuş o yüzden başvuramıyormuş. O da güzel bir şey.
21- Son olarak bir sırrını paylaş.
Ya ama çok şey istiyormuş bu mim de ya.
Şimdi bana göre sır olan bir şey size göre nedir bilmiyorum ki. Mesela birebir tanıdığım kimse bu blogdan haberdar değil. Bu, onlara göre sırrımken size göre değil. O zaman buraya göre sır, gerçek hayatta yaptığım bir şey mi oluyor? Bir düşüneyim.
Mugi-chan ya sen kolaya kaçmışsın bu arada, saymıyoruz başka sır ver ordan! :P
O zaman banane ben de kolaya kaçıyorum.
İflah olmaz bir Reşat Nuri Güntekin fanıyımdır. (Reşat Nuri Güntekin ve fan kelimelerini aynı cümlede kullandım. Sanki justin bieber rahmetli tövbest.)
Ortaokuldayken (M.Ö. 300) Türkçe hocası bir iki tanesini ilk başta ödev olarak vermişti, babam da gidip Akmar'daki sahaflardan almıştı bana. Sonra ben beğenince babama palavra sıktım "baba hoca daha çok oku diyo" falan diye, babam da sağolsun bozuntuya vermedi, kitapları tepeme yığdıkça yığdı. 20'ye yakın kitabını o sırada okudum. Hem de eskimiş kitap böyle kokulu kokulu.
Sonra aradan 500 yıl geçti, içinde donakaldığım buzdağı çözündü falan. Geçenlerde kitapyurdunda İnkılap yayınevi indirimi varken okumadığım diğer kitaplarını da aldım. Külliyatı bitirene kadar okumaya devam ediyorum şimdi.
Ay yoruldum. Buraya kadar okuyan varsa kahve borcum var kendilerine. Fatih'e yakınsanız Sütlü Kahve denen leş ortamın çamur kahvesinden ısmarlayabilirim, hani gençlik çok seviyor ya orayı. Arkadaşım nesini tutuyorsunuz o mekanın, nesini şişiriyorsunuz internetlerde? Hayır bilmesem inanıcam yani. Standartları yüksek tutun biraz.
İşte böyle. Bu mimi yapmak isteyen herkesi ben de mimliyorum, suratlarına o karayı çalıyorum.
Daha nice faydalı postlarda görüşmek üzere, esen kalın.
Ps: Benim bir türlü çevirip şuraya koyamadığım Ore Monogatari'nin animesi dün başladı. İzleyin izlettirin, adiyos.
This is a hayvan evladı. sdfsdf iyi güldüm ya.
YanıtlaSilŞu msn smiley'ini görünce nasıl ağlamaklı oldum anlatamam... Aah ah... Neler neler vardı daha...
Ve ve ve Ore Monogatari!! Fragmanını izleyene kadar ne olduğundan haberim yoktu ama acayip tatlı bir şey ya~ İlk bölümü de çok güzeldi ;v;
Forever Young apla (nası bir hitapsa :D) okurken Gintama izlemiş kadar oldum. Benimki ezik kalmış hatta seninkinin yanında bayağı eğlendim valla okurken :D
YanıtlaSilBu arada ne sırrı ya yok öyle bir şey :D Ve son olarak ne gençliğin baharı ya ruhum pörsüdükten sonra genç olsam ne yazar ki :D
Kahve borcunuz var ama İzmir Fatih'e biraz uzak galiba...
YanıtlaSilİzmir Fatih'e BİRAZ uzak evet :( Ölçüp geliyorum bi sn...
YanıtlaSilhttp://i1381.photobucket.com/albums/ah239/oyalananmanga/2015-04-17_115739_zpszeauckdx.jpg
322 kmcikmiş. Aslında uçağa atlayıp geldikten sonra metroyla bi yarım saatcik daha. Fazla değil.
Yok illa ben işin kahvesindeyim diyorsanız, tavsiyem soğuk sütün içine nescafe koyup karıştırıp içmeniz. İçine şurup da ekleyebilirsiniz. Ama böyle soğuk, vıcık vıcık çamur kıvamında olmasına dikkat gösterin lütfen. Alın size Sütlü Kahve denen mekanın kahvesi. Sevgiler.
Giris resmi beni benden aldi!
YanıtlaSilYazi ayri sahane basa cikarip cikarip okunasi olmus ^^
Bir kahve borcunuz daha var efenim ama Fatih Ankara'ya da uzak olduğundan ben senin niyetinle yapıp içicem bir tane :D Yazın çok samimi teşekkürler. Çevirilerinde takibindeyim ellerine sağlık :) Yazının sonundan Ore Monogatari'den vaz geçtiğini anlıyorum ve Mosspaca'yı tekrar düşünmeni rica ediyorumm :)) kolay gelsiin :))
YanıtlaSil@Sedda
SilSeni mi kırcam Sedda, kaçtır istiyorsun defaatle. Buyur, beğenirsin umarım :)
http://bato.to/read/_/316529/mosspaca-advertising-department_ch1_by_oyalanan-manga
Yazısını da bir ara yazarım bir kaç bölüm ilerleteyim de.
Ore Monogatari'yi ne yaptıysam bir türlü çeviremedim biliyor musun? 15 sayfasını yaptım,editlerken çığlık çığlığa kaldım "ay bu böyle mi çevrilir, ay ne biçim yazmışım buraya böyle" diye bıraktım gibi bir şey oldu. Ahın mı tuttu bilmiyorum :D
@sowon jagga
chi naber :D hemen misa'dan öğrendim sen olduğunu :) cici ve içten yorumların için çook teşekkür ederim :)
Ay inanmıyorum çevirmişsin bile :D muhtemelen benim yorumu okuduktan sonra yaptın değil mi? Çok geç saatte paylaşmışsın çünkü. Çok teşekkür ederim valla, ah etmemiştim ama çevirsen iyi olur diye düşünmüştüm :)) baya güldüm ilk bölümden ellerine sağlık çok sağol kolay gelsin :))
YanıtlaSilevet senin yorumu okuduktan sonra yaptım :D ama dünden ilk bölümünün rawlarını indirip hazırlamıştım, o yüzden vakit almadı :D beğenmene çok sevindim. güle güle oku :)
Silbi haftadır çevirisini başka bir arkadaşın yaptığı inuyashiki ile uğraşıyorum, ondan "tamen" de gecikti. onun ilk bölümünü bi halletsem mosspacayı da hızlandırırım umarım. görüşmek üzere ( ´ ▽ ` )ノ
Beş sene öncesine kadar Fatih'te yaşıyordum yazıda görünce içim cız etti valla :') özlemişim. Sütlü Kahve nerde bilmiyorum gerçi :D
YanıtlaSilFatih aynı pek değişiklik yok, her yer her çeşit insanla dolu :) bu veznecilerde sağda üniversiteye gelmeden dar bir aralık var pasajların börekçilerin olduğu bilirsiniz. Orda Yumni pasajında bu dediğim yer.
SilYalnız kahvesini kötülicem diye iyiden iyiye reklamlarını yaptım :D
Güncel yazısı yazmamışsın ama dayanamayıp buraya yazdım çok sağol 2. bölüm için ya :)) yalnız o 22:28 deki oturuş şekli nedir arkadaş koptum orda :D:D samimiyetinle yaptığın çevirilerinden belli oluyor hiç eğreti durmuyor ellerine sağlık cidden kolay gelsin :))
YanıtlaSilmosspacayı senin için çeviriyorum sedda. güle güle oku beğenmene sevindim :)
SilCevaplar çok eğlenceli olmuş gülümseyerek okudum :D Öyle de keyif p..vengiyimdir :D
YanıtlaSilForever sayende çok güldüm :D Ayrıca Reşat Nuri'yi bu kadar seven bir insan daha gördüğüm için çooook mutluyum :) Bloğun süper,çok eğlenceli ;)
YanıtlaSilbu yazının üstüne r.nurinin 2 kitabını daha bitirdim :D demek sen de seviyosun süpermiş :) blogu beğenmene sevndim çok sağol :D
SilOoo maşallah,benim de canım çekti :D Çok başka Reşat Nuri ...
SilRica ederim :)